- BASINDA 32. YILIM
Dile kolay tam 32 yıldır basın hayatım devam ediyor. Radyoda ve televizyonda canlı, yerel haber programları sundum ve yine canlı yayınla önemli konuklarım oldu. Ayrıca dergi ve gazetelerde yazarlık yapmaya devam ediyorum. 32 yılın vermiş olduğu birikim ve deneyimlerimi sizlerle paylaşmadan önce birkaç hatırlatmada bulunmak istiyorum.
Yükselenses Haber ve Aktüel Dergimizin, başta Ankara’daki siyasiler olmak üzere ülkemizin dört bir yanına ulaşımı yapılmaktadır. Ayrıca sosyal medya hesaplarımız ve “yukselenses.com” adlı haber sitemizden günlük ve anlık haberleri takip edebilirsiniz. Tarafsız yayın anlayışımız sayesinde başta halkımız olmak üzere tüm siyasi partilerin takdirini ve saygınlığını kazandık ve bize verilen en büyük ödül de budur…
Öncelikle Ankara’da her konuda bana yardımcı olan tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim. Evet! şimdi 32 yıllık basın hayatımda edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmaya başlamak istiyorum. Yazarlığımın 12 yılı Ankara’da geçti. Bu süre zarfı içerisinde büyük deneyimler edindim. Halk, kökeni ne olursa olsun kardeşçe yaşıyor.
- HALK, TARAFLI YAYIN YAPAN GAZETECİLERİ SEVMEZ
Bu arada siyaseti merak eden okurlarıma şunu söyleyebilirim ki Ankara halkı, siyasi partilerin birbirlerine karşı yaptıkları sert açıklamaları benimsemiyor. Aslında vatandaşın siyasetle pek ilgilenmediğini de gözlemledim. Ankara’da halk geçimini yapabilmek için çalışıyor. Ankara halkının hemfikir olduğu tek bir konu var. O da “siyasi partiler bir masa etrafında toplansın ve birbirlerini dinlesinler.”
Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki 32 yıllık basın hayatımda gerek radyoda gerek televizyonda gerekse gazetelerde bir çok röportajlar yaptım. Batman’da valilik yapan eski İçişleri Bakanı Efkan ALA, Vali Salih ŞARMAN, İzmit Büyükşehir Belediye Başkanı Sefa SİRMEN, Siyasi Parti Milletvekilleri, il başkanları ile röportajlarım oldu. İşte bu tarafsızlığım sayesinde, hem halkın hem de tüm siyasi partilerin saygınlığını kazandım. Röportajlarım hakkında detaylı bilgileri de köşe yazımın içinde bulacaksınız.
- İNSANOĞLUNUN DÜNYA SERÜVENİ
Şimdi benim hep merak ettiğim bir başka konuya geçmek istiyorum. “İnsanoğlunun Dünya Serüveni” Evet bu konuyu araştırdım. Her konuda muhteşem bilgiler veren ve her insanın mutlaka okuması gereken Kur’an-ı Kerim’de bu konu anlatılıyor. Bende sizlere bu konu hakkında anladığımı detaya girmeden özet olarak aktarmak istiyorum.
Babamız Hz. Adem ile annemiz Hz. Havva cennette yaşıyordu. Allah, cennette dilediğiniz gibi yaşayın ancak şu ağaca yaklaşmayın; bu ağaçtan yemeyin emrini verdi ancak Allah’ın bu emri yerine getirilmedi. Hz. Adem ile Hz. Havva o ağaçtan yedi. Allah’ta, ben size bu ağaca yaklaşmayın demedim mi diye seslendi ve hadi çıkın cennetten, yeryüzüne birbirinize düşman olarak inin emrini verdi. Böylelikle dünya serüveni insanoğlu için, bu şekilde başlamış oldu. Birbirine düşman olarak yeryüzüne inen insanoğlunun ilk cinayeti Kabil ile Habil arasında gerçekleşti. Kabil öz kardeşi Habil’i öldürdü. O tarihten şu ana kadar da insanlar birbirini öldürmeye devam ediyor. Mademki birbirimize düşmanız bizim suçumuz var mı? Ne yapmamız gerekli? diye bir soru gelebilir aklımıza. Cevabını hemen vereyim. Bu konuda yapılması gereken iyi bir insan olmaktır. Bu dünya serüveninde Kabil değil, Habil olmalı, Yezid değil Hüseyin olmalı ve Allah’ın emirleri yerine getirilmeye çalışılmalı. Allah ben her insanı imtihan edeceğim buyuruyor ve kazançlı kesimi de açıklıyor. Bunlardan birkaçı için örnek verecek olursak: iman eden, hayırlı salih işler yapan, hakkı söyleyenler, sabreden ve sabrı tavsiye edenler…
Evet. Herkes muhteşem Kur’an-ı Kerim’i okumalıdır. Tabi en güzeli hem Arapçasını hem de mealini okumaktır. Eğer ben Arapçasını okuyamam deniyorsa en azından mealini okumak hiç okumamaktan daha iyidir diye düşünüyorum. Ölüm sonrası Allah sana bir ömür verdim, neden kelamımı okumadın diye sorsa ne cevap vereceğiz hiç düşündünüz mü? Herkes mutlaka hem Kur’an-ı hem de peygamberimizin hadis/sünetlerini okumalı ve hayatında bunları uygulamaya çalışmalıdır. Bu konuda son olarak şunu söylemek istiyorum. Müslüman olmanın ilk şartı şehadet getirmektir. Şehadet getiriken “Muhammed Resullalah” diyoruz. Burada peygamberimizin büyüklüğü, Allah’la birlikte aynı cümlede şehadet edilmesi ile ortaya çıkıyor. “Eşhedü ellâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûluh” (Sahitlik ederim ki Allah’tan baska ilâh yoktur ve yine sahitlik ederim ki Muhammed O’nun kulu ve rasûlüdür.) Ayrıca namazda, “tahiyyat”ta da geçtiği üzere Allah peygamberimize selamım, rahmetim senin üstüne olsun buyuruyor. Burada peygamberimizin büyüklüğü tekrar ortaya çıkıyor.
- SİYASİ PARTİLER KARDEŞÇE YAŞAMAK İSTİYOR, TEK SORUN BİRBİRLERİNİ DİNLEMEMELERİ!
Şimdi yaptığım röportajlarıma değinmek istiyorum. Daha önce yaptığım röportajlarımdan birkaçını sizlerle paylaşayım. Yaklaşık 30 yıl önce Batman valisi Salih ŞARMAN ile röportaj yaptım. O dönemde Vahap ASMA, özel kalem müdürüydü. Vali ŞARMAN’dan talep ettiğim Randevu talebime, hemen olumlu cevap gelmesi beni şaşırtmıştı. Vali ŞARMAN’ın beni ayakta karşılaması, röportaja başlamadan önce bir sigara ikram etmesi ve sigaramı yakması nazik olduğu intibasını uyandırdı bende. İlk sorum şu oldu: Sayın valim Batman’da çok gergin günler geçiyor bunun çözümü nedir? ŞARMAN, bu soruma Yüksel Bey, bunu tek cümleyle cevaplayayım; “Müslümanlar kardeştir dolayısı ile kardeşçe yaşamaya başladığımız anda hiçbir sorun kalmaz. Birbirimize saygı göstermeliyiz, kökenlerimiz farklı olabilir ancak bu fark düşman olmamızı gerektirmiyor. Ayet var Müslümanlar kardeştir diye.” Dedi.
Bir diğer röportajım radyoda dönemin Valisi ve İçişleri Bakanı görevini yapmış olan Vali Efkan ALA ile oldu. O dönemde valilik basın danışmanı İrfan TAPAN’dı. Kendisi de radyoya gelmiş canlı yayın esnasında fotoğraflarımızı çekmişti. Vali Efkan ALA’ya sorduğum sorulardan biri dış politikadaki görüşleri ile ilgiliydi. Sorum şu şekilde oldu: “Hükümetin dış politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” Soruma, Hükümet doğru yapıyor askerimiz Irak topraklarında olmalı demişti. Efkan ALA, canlı yayın programımda Batman halkına; hep birlik beraberlik olunmalı diye mesajlar veriyordu. Vali Efkan ALA’dan hemen sonra da, aynı gün; DEHAP il başkanı Haydar TEKİN, konuğum olmuştu…
Valiler, Siyasi Parti milletvekilleri, İl başkanları ile yapmış olduğum tüm röportajlarımdaki deneyimlerimden sonra şunu fark ettim ki: Hepsinin ortak isteği, birlikte; kardeşçe yaşamak. Bence tek sorun beraber oturup konuşmamak…
Evet değerli okurlarım yazıma burada son verirken tekrar hatırlatmada bulunmak istiyorum, günlük ve anlık olarak tüm önemli haberleri, röportajları, ve yorumları Türkiye’nin sesi olan yukselenses.com haber sitemizden takip edebilirsiniz.
Kalın Sağlıcakla…
ANKARA – DÜŞÜNÜR VE YAZAR YÜKSEL OBUT